GAZZE, 11 Mart (Xinhua) — Gazze Şeridi’nde yaşayan altı çocuk annesi Amina Al-Ashi, hiçbir zaman yaklaşan bir bayramdan bu Ramazan arifesinde korktuğu kadar korkmamış.
Giderek şiddetlenen İsrail saldırıları ve katliamlar, kendisi gibi açlık çeken milyonlarca Filistinli için her türlü bayram düşüncesini son derece imkansız kılıyor.
44 yaşındaki kadın, “Geçen yıl bu zamanlarda günler boyu Ramazan süsleri asıp sahur ve iftar için hazırlık yapıyordum” diyor.
Al-Ashi, “Yiyecek bulunmadığı için çocuklarım ve ben çoğu zaman açlık çekiyoruz. Bu kadar az yiyecek bulabilirken onları nasıl oruç tutmaya teşvik edebilirim, bilmiyorum” diye yakınıyor.
Birkaç ay önce Gazze kentine yönelik ağır İsrail bombardımanında işini ve tüm malını kaybedip huzur dolu hayatının paramparça olmasıyla Al-Ashi için kabus dolu günler başlamış.
Al-Ashi, 7 Ekim 2023 öncesinde Gazze kentinin merkezindeki el-Rimal mahallesinde kendi evinde yaşıyor ve kadın kıyafetleri satan bir mağazada çalışıyormuş.
Fakat o gün çatışmalar başladıktan sonra defalarca kez kaçmak zorunda kalan Al-Ashi önce Gazze’nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’na, sonra Han Yunus kentine ve nihayetinde en güneydeki Refah kentine sığınarak Mısır sınırına yakın bir yerde derme çatma bir çadırda yaşamaya başlamış.
İyice zayıflamış haldeki Al-Ashi önceki yılların neşeli Ramazan anılarını hatırlayarak, “Hiçbir yiyecek yahut kutlayacak bir şey olmadığı için bu yıl Ramazan’ın hiç gelmemesini diledim” diyor.
Ondan çok uzakta olmayan Emtethal Abu Ramadan ise çatışma başladıktan kısa süre sonra kendi başına kurduğu bir çadırda ailesiyle yaşamaya başlamış. Son günlerde sıfırdan Ramazan süsleri hazırlamakla meşgul olan Abu Ramadan, şartlara rağmen Filistinlilerin metanetini sergilemek istiyor.
Xinhua’ya konuşan üç çocuk annesi 33 yaşındaki kadın, “Beş aydan uzun süredir devam eden İsrail bombardımanı ve şehrimizin yerle bir olması yüzünden korku atmosferinde yaşıyoruz. Fakat biz Filistinliler bu trajik şartlarda bile hayatı seven bir halk olduğumuzu dünyaya göstermek istiyoruz” diyor.
Genç kadın, çadırda çocuklarına neşeli bir atmosfer oluşturmak için kartondan Ramazan fenerleri yapıp içine küçük ampuller yerleştirmiş.
Abu Ramadan, “Böylesi günlerde bile hayatın, uğrunda mücadele etmeye değer olduğunu unutmamalıyız. İçinden geçtiğimiz onca acı ve kedere rağmen, hayatta kaldığımız sürece evlerimizi ve kentimizi yeniden inşa edebiliriz” diyor.
Refah kentinde yüzlerce sokak satıcısı, Ramazan öncesinde biraz para kazanabilmek için küçük tezgahlarındaki mallarını satmaya çalışıyor.
Fakat pazardaki ürün fiyatlarının fahiş şekilde arttığını fark eden Abdul Qader Al-Buhaisi, Ramazan’ın ilk gününde ailesine küçük bir sahur hazırlamaya bile yetmeyecek kadar az yiyecek alabildiğini söylüyor.
Beş çocuk babası 45 yaşındaki adam, “Konserve et dışında hiç et bulamadım. Zaten onu almaya da gücüm yetmiyor” diye yakınıyor.