Kripto para piyasası, son zamanlarda iki önemli olayla sarsıldı: zkSync’in ZK ticker’ını ele geçirmesi ve Ethereum Vakfı’nda araştırmacıların EigenLayer tokenlerinde teşvik alması. Bu olaylar, topluluklarda hararetli tartışmalara yol açtı ve kripto dünyasının etik ve yönetimsel yapısıyla ilgili önemli soruları gündeme getirdi.
zkSync ve ZK Ticker sorunu
Bybit borsasında önümüzdeki dönemde listelenecek olan zkSync (ZK) altcoininin, Polyhedra Network’ün (eski ZKB) ZK ticker’ını alacak olması, bazı kesimler tarafından tepkiyle karşılandı. Polyhedra Network, Bybit üzerinde ZK ticker’ı ile alınıp satılamayacak. Polyhedra geliştiricileri, zkSync geliştiricilerini kendi ticker’larını çalmakla suçladı. Ancak, Polyhedra’nın ZK ticker’ı hak etmediğini savunanlar da var. Polyhedra Network, daha önce ZKbridge olarak biliniyordu ve ZKB ticker’ına sahipti. Fakat OKX borsasında listelenmesinin ardından ZK olarak değiştirmişlerdi.
Polyhedra geliştiricileri, sosyal medya platformu X üzerinden yaptıkları açıklamada, Ethereum ETF’sinin bile onaylanmasına rağmen, 2024 yılında hala haksız yere avantaj elde eden ve başkalarının hak ettiği ticker’ı elinden alan projelerin olmasının üzücü olduğunu belirtti. Ayrıca, Web3’ün zorbalık için bir zemin olmaması gerektiğini savundu.
Ethereum Vakfı’nda çıkar çatışması
Ethereum Vakfı, iki araştırmacısının EigenLayer tokenlerinde “önemli” teşvikler aldığını açıklamasının ardından, potansiyel çıkar çatışmalarını ele almak için resmi bir politika geliştirmeye başladı. Vakfın Genel Direktörü Aya Miyaguchi, kuruluşun güvenilir tarafsızlığının ekosistemdeki rolü için çok önemli olduğunu vurguladı. Miyaguchi, kültüre ve bireysel kararlara güvenmenin yeterli olmadığını ve bu sorunu ele almak için bir süredir resmi bir politika üzerinde çalıştıklarını açıkladı.
Eski bir ETH yazılım mühendisi Lefteris Karapetsas ise Ethereum Vakfı’nın çalışanlarına yeterli miktarda ödeme yapması gerektiğini savundu. Bu sayede, Karapetsas’a göre, çalışanlar ek tazminat paketleri aramaya gerek duymayacaklardı. Bu iki olay, kripto dünyasının etik ve yönetimsel yapısıyla ilgili önemli soruları gündeme getiriyor. ZK ticker sorunu, haksız kazanç ve marka hakları ihlali ile ilgili endişeleri ortaya koyuyor. Ethereum Vakfı’ndaki çıkar çatışması ise kuruluşun tarafsızlığını ve güvenilirliğini sorgulamaya neden oluyor.
Kripto para piyasasının geleceği, bu tür sorunlara nasıl çözüm bulacağına ve etik bir şekilde yönetilmesine bağlı olacaktır. Toplulukların ve düzenleyici kurumların bu konularda aktif rol alması ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor.